1800’lü yıllarda yeni buluşlarla birlikte şekil değiştirmeye başlayan porselen, bone china’nın ortaya çıkmasıyla birlikte hem daha dayanıklı, daha saydam ve daha ince bir görüntü yakaladı; hem de daha şık, zarif ve estetik çizgilere büründü. İlk olarak İngiltere’de ortaya çıkan bone china, üretimde hayvan kemiğinden elde edilen kemik külünün kullanılmasıyla oluşuyordu.
Porselenin ışığı daha çok geçirebilmesini ve daha özel, kolay elde edilemeyen bir renge sahip olmalarını sağlayan bu kemik külü ile yapılan tasarımların yapım ve şekil verme aşaması diğerlerine göre daha zorlu olduğundan ve daha çok emek gerektirdiğinden dolayı, bone china’lar dünyanın en değerli, en sanatsal ve en pahalı porselenleri arasında yer alır. Dünyanın en köklü porselen markaları tarafından kullanılan bone china’nın bone china sınıfına girebilmesi için içerisinde en az %25 oranında kemik külü bulunması gerekir ancak İngiltere’deki prestijli markalar için bu oran en az %45 ile %50 civarında seyreder. Geleneksel reçeteye baktığımızda %50 sığır kemiği, %25 korniş taşı ve %25 Çin kilinden oluşan bone china, ilk olarak porselenin ana maddesini oluşturan kaolinin içine eklenen çeşitli hayvan kemikleriyle elde edildi. En sağlam hayvan kemiğinin Arjantin sığırına ait olduğunun tespit edilmesiyle bone china’nın sırrını keşfeden İngilizler, bu alanda herkesten çok daha başarılı oldular. Bugün de bone china denildiğinde ayrı bir yerde duran İngiliz markaları, tasarımların üzerlerinde kullandıkları sanatsal motiflerle ve altın ya da gümüş kullanılarak ortaya çıkan değerli detaylarla daha zengin bir konsept oluşturuyorlar.
İngilizlerin porselen dünyasına getirdiği bu önemli yenilikle bu köklü İngiliz markaların arasında yer alan Aynsley, Royal Albert dışındaki bazı önemli markaların bone china koleksiyonları da sahip oldukları yüksek miras ve kaliteyle en az İngiliz porselenleri kadar değerli porselenlere imza atıyor. 1773 yılından bugüne gelen deneyim ve mirasla İtalya’nın porselen konusundaki lider markalarından biri olan Richard Ginori, el yapımı porselenleriyle prestijini kanıtlarken; 1911 yılında Japonya’da kurulan Narumi Bone China, özel tasarımlara sahip birinci sınıf bone china takımlarıyla sofraları taçlandırıyor.